Ana vatanının Hindistan olması sebebi ile indigo kelimesi, latince İndian yani Hintli kelimesinden türemiştir ( Sahip olduğu indikan molekülünün adı ile ilişkisi de olabilir tahminimce 🙂 ). İndigo, baskı ve tekstil boyamada bilinen en eski boyalardan biridir. Binlerce yıl önce, bitki dallarının kesilip suda bekletilmesiyle dibe çöken boyadan elde edilirdi. Renklerin bu doğal yollarla (bitki, hayvan, mineral kaynaklı) elde edilmesi zor ve zahmetliydi. Bu sebeple de pahalıydı ve dönemin zenginlik göstergesiydi.Eski Mısır’da indigo ile boyanan kumaşlar, firavun ve soylu ailesinin gemi yelkenlerinde ve mumyalama işlemi için kullanılırdı.
Arkeologlar, M.Ö. 1500 yıllarında Mısırlılar tarafından saç boyama maddesi olarak kına ve indigonun kullanıldığına dair kanıtlar elde etmiştir. Güzelliği ile bilinen Kleopatra’yı düşünün. O ünlü, kuzguni siyah küt saçları kına üzerine indigo uygulaması ile iki aşamalı yapılıyordu belki 🙂
Avrupanın indigo ile tanışması uzun yıllar sonra oldu. Çünkü Kuzeybatı Avrupa’da İsatis tinctoria (çivitotu) yetiştirilmekteydi ve ondan da çivit boyası elde edilmekteydi. O dönemde Britanya adalarında yaşayan Keltler düşmanı korkutmak için vücutlarını bu çivit ile maviye boyardı. Mel Gibson’ın Cesur Yürek (Brave Heart ) filmini hatırlayanlar olmuştur. Yüzünü maviye boyardı.
Gerçek çivit otunun yani indigonun boyama kuvveti çivit otuna göre kat kat fazla olması sebebiyle Avrupa’daki üreticiler tarafından ‘şeytan rengi’ olarak ilan edilmesine sebep olmuş ve politik grupların etkisiyle de ithalatı yasaklanmıştı.
16.yy da Hollanda, Portekiz ve İngiliz tüccarların, indigoyu Avrupa’ya sokmasıyla birlikte indigo, çivit otuna göre daha çok tercih edilen bir boya haline gelmişti.
17.yy Başlarında İngilizlerin Hindistan ve adalarında sömürge kurmasıyla indigoya ait tüm engel ve ambargolar kaldırılmıştı.
19.yüzyıl sonlarına kadar indigo günümüz petrolü konumundaydı. Marketlerde siyah kına olarak adlandırılıp satılırdı. Avrupa’da saçı siyaha boyamak da çok popülerdi.
Ancak 1880 yılında kimyager Adolf Baeyer (Alman BAYER ilaç firmasının kurucusu) tarafından kömür katranından sentetik çivitin bulunmasıyla bitkisel-doğal çivit eski ihtişamını kaybetmiştir.
Saç boyamada 4000 yıldır kullanılan indigo yerini sentetik çivite bırakmıştır.
Aktarlarda saçı koyulaştırmak için kullanılan kına taşı ( Alman taşı ) ; aslında doğal olmayan kömür katranı olarak bilinen para-fenilendiamin (PPD) adlı bileşiktir. Bu madde lenfoma, akut lösemi, mesane kanseri gibi hastalıklarla ilişkilendirilmektedir.
Ülkemizde çivit otu yetişmekle birlikte aktarlarda satılan çivit otu veya çivit tozu doğal olmayan SENTETİK çivit tozudur.
Rastık ise kına ve metalik tuz karışımıdır.